SPD, BÜNDNIS 90/DIE GRÜNEN ve FDP’den oluşan federal hükümet, hem koalisyon anlaşmasında hem de önümüzdeki haftalarda parlamentoya sunulacak yasa paketlerinde yer alan “fırsatlar”, “katılım” veya “saygı” gibi kulağa hoş gelen terimlerle göç ve mülteciler politikasında iyileştirmelerden yanaymış gibi bir algı operasyonu yapmaktadır.
Örneğin koalisyon anlaşmasında şu sözler yer almaktadır: “Herkes eşit haklara sahiptir. Herkes aynı şanslara sahip olmalıdır ve ayrımcılıktan korunmalıdır. Biz çoğulcu, hoşgörülü ve demokratik bir sivil toplumdan yanayız.” Fakat bu sözler gerçekliği yansıtmadığı gibi planlanan göç yasalarında da karşılığını bulmuyor. Trafik Işığı Koalisyonu (TIK), göç ve mülteci politikası konusunda bugüne kadar geçerli olan ilkelere bağlı kalıyor. Bu ilkeler ise “güvenlik endişeleri”, “sosyal sisteme yüklenilmesi”, kriminalizasyon, izolasyon, ırkçı ayrımcılık, haklarından mahrum etme, ikamet hakkı için düzinelerce engel, göç edenleri yalnızca siyasi veya ekonomik çıkar kıstasına göre kabul etme vb.
En az 60 yıllık göç sürecinden sonra halen kısıtlayıcı göç yasalarıyla ve hizaya getirilme kurallarıyla yaşamaktan bıktık.
Kısıtlayıcı göç yasalarını protesto ediyoruz.

Taleplerimiz:

• Boş söz yerine herkese kalma hakkı!
• Yabancı yasaları gibi özel yasalar kaldırılsın!
• Sınırlar açılsın, herkese hareket özgürlüğü tanınsın!
• Kayıtsızlar legalleştirilsin! Pasaportsuz olmak insanı insanı yasa dışı kılamaz!
• Yurt dışı edilmeler kaldırılsın!
• Göçün ve göçmenlerin kriminalize edilmesine son verilsin!
• Irkçı entegrasyon politikaları yerine herkese katılım, söz, yetki ve karar hakkı tanınsın!
• Herkese insan onuruna yakışır iş, konut, eğitim ve sağlık imkanları sunulsun!

Bu hedeflere ulaşılmadığı sürece en azından haklar parça parça olsa da elde edilmeli.

Boş sözler yerine herkese kalma hakkı” kampanya birliği